Akçakoca’da Nereye Gidilir?
Akçakoca oldukça küçük, şirin bir
Karadeniz kasabası… Tabelaları takip edip Akçakoca'ya vardığınızda sizi puslu,
mevsim şartlarına göre soğuk bir hava karşılıyor… Yerleşim yeri hemen
Karadeniz’in kıyısına kurulmuş, bu sebeple geldiğinizde ilk olarak kıyı şeridi
boyunca yürümenizi, deniz havasını içinize çekmenizi tavsiye ederiz. Ufak bir
keşif yaptık sonra aşağıda belirttiğimiz yerleri gezebilirsiniz…
Ceneviz Kalesi
Kaleden ziyade harabe olarak
adlandırabileceğimiz yapı aslında ziyarete kapalı durumda… Tepe üzerinde,
denize hâkim bir konuma yapılmış olan kale günümüzde tek kelimeyle rezil bir
durumda… Etraf çöpten geçilmiyor, kale içerinde saçma sapan beton yapılar,
sarnıcı çevreleyen ferforje ve yerlere döşenmiş kilit taşlar… Tarihi yapıların
bu kadar ilgisiz bırakılması gerçekten hayret verici… Çok fazla zaman
kaybetmeden diğer yerlere doğru yola devam ediyoruz…
Fakıllı Mağarası
Ceneviz Kalesi ne kadar
beklenenin altındaysa Fakıllı Mağarası da bir o kadar üzerinde… Gitmeden
yaptığımız araştırmalarda buranın oldukça küçük bir mağara olduğu
belirtiliyordu ancak profesyonel mağaracı olmayan bizler için oldukça tatmin
edici bir yer olduğu belirteyim… Fakıllı Mağarasına giriş ücreti 3 TL… Bu ücreti
fazlasıyla hak ediyor… Mağaraya girmeden önce de salıncakta sallanmanızı
kesinlikle tavsiye ederim, çocukluğunuza ufak bir yolculuk yapacaksınız…
Mağaranın içerisi oldukça etkileyici, zemin kaygan dikkatli olmakta fayda var,
fotoğraf çekmek için çok güzel ışık ve imkânlar sunuyor…
Aktaş Şelalesi
Akçakoca’da bence gezilmesi
gereken yerlerin başında geliyor… Zamanınız kısıtlıysa ilk sıra kesinlikle
Aktaş Şelalesine verilmeli… Arabayla ıssız ve bir o kadar dar bir yoldan
gittikten sonra sizi Şelalenin girişi olduğunu düşündüğümüz bir yapı
karşılıyor… Giriş için değil ancak otopark adı altında sizden 10 TL para alıyor
görevli olduğunu belirtilen kişi… O kadar yol geldikten sonra çok fazla
önemsemiyoruz ama alınan para resmi mi yok değil mi çok belli değil… Arabayı
otoparka bıraktıktan sonra “Aktaş Şelalesi 700 m” tabelasını görüyoruz ve
başlıyoruz yürümeye… Parkur sizi daha ilk dakikadan etkiliyor… Biz oradayken
neredeyse hiç kimse yoktu, yol üzerinde sadece birkaç kişiye rasgeldik… Hafif
yağmur eşliğinde doğanın kucağında yaklaşık yarım saat yürüyerek manzaraya
hayran kaldıktan sonra Şelale’ye ulaşıyoruz… Oldukça aktif bir şelale olan
Aktaş’ı bir süre sadece izleyip bol bol fotoğraf çektikten sonra ayrılıyoruz…
Özellikle Ankara’da yaşayan
bizler için yakın, gezilebilecek güzel destinasyon Akçakoca… Bir gece kalmanızı
da tavsiye ederek gitmenizi kesinlikle öneriyoruz… İyi Eğlenceler…
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder